Proje nasıl bir ortamda şekillendi?
Ortada soba, çevresinde biz, oturmuş
konuşuyorduk. Soğuk havada, birbirimize sokulmuş, sobanın
üzerindeki helvanın pişmesini izlerken, birlikteliğimizi seviyor,
bunun daimi olmasının yolu nasıl çizilir sorusunu tartışıyorduk.
O an oradaki birlikteliğimiz, duygusal bir birlikteliğin
ötesindeydi, düşüncelerimiz kesişiyordu, hayallerimiz bir
yerlerde ortaklaşıyordu. Zaten bizi orada, o sobanın başında
toplayan politik bakışımızdaki ortaklıktı. Birlikte mücadeleyi
seçmiş olan bizler, geleceği nasıl örebileceğimizi
tartışıyorduk. Derken, “Yalıncak” dedi biri, “Çeşme var
orda”! “Su varsa, hayat var!” diye devam etti düşünceler...
Ve Yalıncak Projesi incecik çizgilerle çizilmeye başladı
kafalarda... Böylece, Yalıncak'ta bir “alternatif yaşam merkezi”
oluşturmaya karar verdik.
Yalıncak'ta ne yapmak istiyoruz?
İçinde kalabildiğimiz, birbirimizden
öğrenebildiğimiz, öğrendiklerimizi paylaşabildiğimiz bir
evimiz olsun dedik. Bahçesinde bir şeyler yetiştirmeye başlayalım,
bu yer toprakla koparılmış bağımızı tekrar kursun, dedik.
Yaşamı baştan oluşturmayı orada birlikte öğrenelim, dedik.
Projenin Bizim İçin Önemi /
Hedefi
Doğanın bugünkü talanı, bireysel
tavır ya da alışkanlıklardan değil, mevcut sistemin bizzat
kendisinden kaynaklanıyor! Bu sebeple biz, esas olarak sisteme karşı
durmak gerektiğinin bilincindeyiz. İddiamız; bu sistemde bile
kendi domatesimizi kendimiz yetiştirerek “sağlıklı”
beslenebileceğimiz değil. Yalıncak'ta biz, “yarını nasıl
örmek gerektiği”ni bugünden yavaş yavaş deneyimlemeyi
hedefliyoruz. Orada yapılacak her şey, yolda tartışılacak her
konu, bizim için geleceğe aktarılacak deneyimler olarak büyük
önem taşımakta.
