Torf - Tohum - Sera

Bugün, öncelikli olarak, haftasonu yapacağımız Güneşköy gezisi üzerine biraz konuştuk. Cumartesi gidip, pazar döneceğiz. Bir gece orada kalacağımız için, uyku tulumuna ve belki çadıra ihtiyacımız olacak. Yemek olayını İnci Hocalarla birlikte çözeceğiz. Güneşköy'de yardıma ihtiyacları var, biz de emek koyacağız. Geleceklerin listesini en geç perşembe gününe belirlersek, çok güzel olur!

Ve sonra da, bulduğumuz kağıt bardaklarda delikler açıp, içine torf koyduk, 1-2 tohum koyduk. Dedik ki, Matthieu'nün kullandığı ofisin kapalı balkonunu sera gibi kullanılabilir :) Şimdi tohumların bir kısmı orada. 2-3 günde bir sulanacak 3-4 haftaya da herhalde fide olacak. Demek ki, 3-4 haftaya dek, nereye ekim yapacağımızı netleştirmemiz gerekiyor...

Gerilla Bahçeciliğe Başlamaya Karar Verdik!

Bugünkü toplantıya Ceren elinde ODTÜ'deki koruma alanlarının gösterildiği bir krokiyle geldi. Görünen o ki, Yalıncak'ta işlemeyi düşündüğümüz alan, 1. derecede arkeolojik SİT alanı ve yasalara göre, her türlü yapılaşmaya ve tarıma kapalı. Bu sebeple, “farklı bir alan seçilmesi”, “projenin aceleye getirilmemesi” üzerine konuştuk. Yaptığımız işin sürekliliği ve kabul edilebilirliği açısından, bu konunun önemli olduğunu dile getirerek, konuyu daha iyi araştırmaya karar verdik.

Ardından, Life After Growth - Economics for Everyone belgeselinin bir kısmını izleyip, degrowth hareketi ve bizim alternatif yaşam hayalimizle ilişkisi üzerine konuştuk. Büyüme olgusu, ihtiyaçlarımız, aşırı tüketüm ve tüketmekten kendimizi nasıl alamadığımz, köyden kente göç ve az çalışarak basit bir yaşam mümkün olup olmadığı konularında beyin fırtınası yaptık. Sürdürülebilir doğal bir yaşam tarzına ODTÜ'den başlamakta hemfikirdik; ama nereden başlamamız gerektiğine tam olarak ortaklaşamadık.

Ayrıca, Yeşil Kampüs fikri ve ReReRe ODTÜ Projesi üzerine de konuştuk. Güliz ve arkadaşlarının hazırladığı bu proje; hayalimizdeki yerleşke tasarımının bir ayağı olabilir; ama öncelikle bir eğitim merkezi ya da enstütü gibi bir yer kurularak, içinde bu konuda çalışma yapmak isteyenlerin bir araya gelmesi sağlanabilir, bu merkezde uygulamalı projeler yapılarak her kesimden insana eğitimlerin verilebilir.

Toplantı sonunda kısa vadeli aldığımız somut etkinlikler ise şöyle:

* 20 Mart Çarşamba sabahı, 7:30 ile 9:00 arasında, Yeşil Büfe'nin yanında isteyenlerle buluşularak, tohum bilyeleri yapılacak: Yani, tohumlar, kil ve kum ile kaplanacak. Bu tohum bilyelerini, 21 Mart Perşembe günü 12:00 ile 13:00 arasında Fizik çimlerinde insanlara dağıtıp, Newroz'u etrafa tohum saçarak kutlayacağız. 

* ODTÜ'de gerilla bahçeciliğine başlıyoruz: Haftaya Pazartesi 18:00'de Mimarlık Kantini'nde toplanıyoruz. Herkes elindeki tohumlarla ve kartondan çay bardaklarla gelecak toplantıya, o bardaklara toprak doldurup tuhumları ekeceğiz. Fideler çıkana kadar bardakları, uygun sıcaklıktaki bir yerde muhafaza edip fideler çıkınca (1-1,5 ay sonra) ODTÜ'de gerilla bahçeciliğine başlayabiliriz.

Bugün Çiğdem Mahallesi'ndeydik!

Aslında bugün Yalıncak'a gidip toprağı eşeleyecektik; ama Güliz'in çağrısıyla Çiğdem Mahallesi'ne gitmeye karar verdik! Çiğdem'de bir dernek, Çiğdemim Derneği, mahallede bir bostan kurmuş, bir şeyler yetiştiriyormuş. Geçen yıl başlamışlar buna, ama geçen yıl Mayıs ayında başladıkları için, "tohumdan fideye" kısmını kaçırıp, fidelerle başlamışlar ekip-biçmeye. Bu pazar, bu senenin tohumlarını ekmek için toplanışlardı, biz de dahil olduk. 

Küçük meyveli yoğurt kabı büyüklüğündeki plastik, altı delikli kaplara; önce torf, sonra da bir-iki tohum koyduk. (Torf, bataklık v.b. su altındaki arazilerde yetişen bitkilerin, su dibinde çökerek yıllarca bekleyerek kısmen çürümesi sonucu oluşuyormuş.) Bu ektiklerimiz, bir serada bekleyip fidelenecek, ve fidelendikten sonra toprağa aktarılacak. 

Bunun için, ayrıca bir sera yapıldı orada. Şeffaf plastikten yapılan seranın tabanında ot dürüyüp fideleri ele geçirmesin diye, seranın tabanı bellendi. 

Çiğdem'deki bahçenin planı hakkında konuştuk. Şunları öğrendik:

* Kimi bitkilerin yan yana yetişip büyümesi daha kolay oluyor. Birbirini destekliyorlar. Bu bitkilere "kardeş bitkiler" deniyor.

* Bazı tohumları (patlıcan, kabak, kavun, karpuz, biber, domates, v.b.) serada fidelemek daha iyi iken, bazı tohumları (mısır v.b.) doğrudan toprağa ekmek daha iyi oluyor. 

Orada, plandakinden çok daha fazla tohumu seraya koyduk, ve İnci Hoca da dedi ki, "Artanlarla ODTÜ'de gerilla bahçecilik yapalım." Yarın toplantıda konuşuruz :)

Bugün neler konuştuk?

- Pazar sabahı (17 Mart) saat 8:00'de isteyenlerle ODTÜ'de yeşil büfenin önünde buluşarak Yalıncak'a gidiyoruz: Toprağı eşeleme zamanı :) (Hey, eldivenlerinizi unutmayın!)

- Bu haftasonu Kerkenes'e gidecek olanlar var. Doğal yapı malzemelerinden yapılmış ev örneklerini görmek isteyenler dahil olabilir. Orada tarıma dair çok bir şey yok, ancak "öğrenciler için eğitim", "köyün kalkınması" ve "bilimsel kaynaklar" konularında araştırmalara ev sahipliği yapan bir eko-merkez sayılabilirmiş orası. (Ayrıntılar için: http://www.kerkenes.metu.edu.tr/keco/index.html) Kerkenes'i ziyaret etmek isteyen ama bu hafta gidemeyecek olanlar da üzülmesin, neredeyse ayda bir böyle bir fırsat olacak gibi görünüyor.

- Haftaya pazar (24 Mart) Güneşköy'ü ziyaret etmek için güzel bir zaman. İnci ve Ali Gökmen ile konuşup netleştirince, afişlerle açık çağrıya başlayalım. Gelen kişi sayısına göre bir araç bulup gidelim!

- Pazartesi toplantılarını daha erkene almaya karar verdik. Artık 18'de toplanıyoruz, yine pazartesileri ve yine aynı yerde. Ayrıca, film gösterimlerini açık çağrı ile duyurmaya karar verdik.

- Çiğdemim Derneği, Çiğdem Mahallesi'nde bir bostan kurmaya çalışıyor. İletişime geçebiliriz, güzel olur.

- Rektörlüğe sunulacak olan proje taslağında tarıma dair bir paragraf ekledik. Ayrıca, bir "benzer projeler" bölümünün de eklenmesi iyi olacaktır, dedik. Metnin eksiklerini gelecek pazartesiye dek toparlamaya çalışıyoruz. Ve sanırız ki, projeyi Doğa Topluluğu olarak sunacağız.

- "Bahar geldi, geliyor!" diyerek, Bayramiç Yeniköy'deki işleri yoğunlaşmadan Balıkçı Mustafa ile tekrar konuşalım, ne zaman geleceğini netleştirmeye çalışalım, dedik.

- Önümüzdeki haftanın okuma-tartışma konusu: Degrowth Movement! Ve kaynaklarımız:

http://www.degrowth.org/http://vimeo.com/10871269http://degrowth.org/wp-content/uploads/2012/11/Trainer-2012.pdfhttp://mondediplo.com/2004/11/14latouche

Pazartesi 18:00'de görüşmek üzere!

Proje Taslağını Geliştirmeye Başlıyoruz!

Bugün "her pazartesi 19!" toplaşmalarına başladık. Uygun olduğu sürece pazartesi toplantılarını Siyaset Bilimi ve Ekonomi Topluluklarının ortak odasında yapacağız. Bundan sonra, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi'nin giriş katındaki bu odanın önünde buluşur, içeride bir etkinlik varsa, başka bir yere geçeriz.

Rektörlüğe sunulacak olan proje:
Bugünkü toplantıya projemizin ilk taslağını elimize alarak başladık. Önümüzdeki günlerde hepimiz metni geliştirmekle uğraşalım, dedik. Ve şimdilik şunlar vurgulandı:
- "alternatif yaşam merkezi" adı üzerine biraz daha düşünülem. "Eko-merkez" daha mı iyi olur?
- Projeye "öğrenciler için eğitim" ve "bilimsel araştırma" konularını da dahil etmeliyiz.
- Bu projeyi neden ODTÜ'de yapmak istiyoruz? Bu soruya da cevap vermeli.
- Bir referans bölümü ekleyelim.
- Destekçi olabilecek başka öğretim görevlilerine de ulaşalım.

Güneşköy Ziyareti:
Bu hafta yapmak istediğimiz ziyaret üzerine Ali Gökmen ile konuşmuştuk, ancak bu haftalık, katılım dolayısıyla ziyareti erteleme kararı aldık. Güneşköy'ü daha aktif kılmak için destek bekliyorlar, belki de bu geziyi herkese duyurarak yapmalıyız, diye düşündük.

Solucanlar:
Umut, solucanlar ile ilgili yardımcı olabileceğini söyledi. Aklımızda!

Bayramiç Yeniköy'den Destek:
Mustafa, baharda gelip bir ot toplama atölyesi yapmayı önerdi. Tasarımla ilgili de fikir verebilecek geldiğinde!

Haftaya görüşmek üzere! (Notları yazmakta geciktik, özür dileriz.)

Dönemin İlk Toplantısı

 Okulda bahar dönemi dersleri başlamışken, bugün dönemin ilk toplantısı için bir evde toplandık. Yalıncak'la ilgili genel aktarımların ardından, bir kısa film izleyip üzerine sohbet ederek toplantıyı noktaladık. İşte konuştuklarımız:

* Bodrum'da Tohum Takas Şenliği oldu. Bizden Onur, Şilan ve Soner de Yalıncak için tohum bulmak üzere oradaydı. Şenlik süresince ardarda atölyeler, tohum takası, konserler, doğal ürünlerin sunumu olmuş. Aşı atölyesine, maya atölyesine katılmışlar. Köy kahvesinde de kısa film gösterimleri olmuş. Onur ve Şilan Ankara'ya dönerken, Soner orada kalmış bir gece daha. Yalıncak'ta kullanacağımız tohumları Soner getirecekmiş, hangi tohumların geleceğini biz şimdilik bilmiyor, heyecanla Soner'i bekliyoruz.

* Tatilde Yalıncak Projesi'ni yazmaya başladık, Pınar bu hafta sonu projenin bir taslağını gönderecek, sonra o taslak üzerine tartışıp, o metni geliştireceğiz.

* Bu dönem düzenli toplanmaya karar verdik. Herkese uyarsa, her pazartesi, başka toplantılarla çakışmadığı sürece, saat 19:00'da toplanacağız. (Bir sonraki toplantı 4 Mart'ta!)

* Pınar, Sürdürülebilir Yaşam Kolektifi'nden Filiz Telek'le görüşmüş. Filiz, Zumbara ve Armağan Ekonomisi'nin Yalıncak Projesi'ne katkısı olabileceğini hatırlatmış. Dahası, Ankara'da da Slowfood ve Fikir Sahibi Damaklar'a dahil olanlar olduğundan bahsetmiş. Bu kişilerle iletişime geçebilir, onlardan öğrenebiliriz bir şeyleri.

* Güneşköy'ü ziyaret edelim, dedik. Herhalde 13-14 kişi oluruz, belki de bir minibüs kiralayıp da gideriz. Bu fikir, 9-10 Mart için aklımızda olsun. “Güneşköy Ziyareti” çağrısını belki herkese açık da yapabiliriz. Ama bu hafta bir zaman İnci Gökmen ile iletişelim Güneşköy'e dair.

* Ha, ayrıca Filiz dedi ki, “Saman balyasını önceden almak gerek, hasat mevsimi biraz geçerse çok pahalıya mal olur size.” Aman aksatmayalım.

* Yalıncak'ta toprakla uğraşmaya başlayalım dedik. Teoriye boğulmaktansa, biraz deneye deneye öğreniriz. Örneğin; Pınar bir alanda toprağı eşeleyip kompostla, malçla, gübreyle toprağı zenginleştirirken, Soner de gübre kullanmamayı seçebilir. Ama zaten “Şu en doğrusudur.” diye bir temel kitabımız olmadığı için, permakültürün de prensiplerine uyarak, doyayı yavaş yavaş, deneyimleyerek tanıyacağız.

* İlk adım için, kompost ve malç yapmak var hepimizin önünde. Bir eldiven, çizme ve tırmık edinip, toprağı eşelemeye başlayalım tez elden!

* Boğaziçi Üniversitesi'nde bir grup var: Tarlataban. Onlar da kampüste bir şeyler yapmaya girişmiş bir öğrenci topluluğu, ve onlar da yaptıkları işler süresince günlük tutmuşlar. Tarlataban'ın sürecinden öğreneceğimiz çok şey olmalı. Bu süreci inceleyip tartışalım. Belki de Tarlataban grubundan arkadaşları buraya davet edip, bizimle deneyim paylaşmalarını isteyebiliriz.

Bir sonraki toplantıyı okulda yaparsak daha iyi olur, dedik. O halde, 4 Mart'ta görüşmek üzere!

Kar yağıyor, bugünkü buluşma iptal!

Dışarıda yağmakta olan kar içimize mutluluk serperken, bugünkü buluşmamız soğuk ve kar nedeniyle ne yazık ki iptal oluyor. Gelecek dönem filmler, kitaplar ve bilen arkadaşlar ışığında düzenli toplanmaya karar verdik! Dönem biterken herkese iyi tatiller :)

Tatil için; 

* Permakültür üzerine filmler izleyip, beğendiklerimizi işaretliyoruz ki gelecek dönem birlikte izleyelim.

* Ekin Sapı Devrimi ve Permakültür kitaplarını okuyabiliriz. Elbette başka kitaplar da okuyabiliriz. Okudukça notlar da alırsak hele, ne güzel olur.

* "Proje nasıl yazılır?" öğrenip, tatilde yazmaya başlıyoruz ki gelecek dönem toparlayıp rektörlüğe sunabilelim projemizi.

Görüşmek üzere...