17 Mart 2013 Pazar

Bugün Çiğdem Mahallesi'ndeydik!

Aslında bugün Yalıncak'a gidip toprağı eşeleyecektik; ama Güliz'in çağrısıyla Çiğdem Mahallesi'ne gitmeye karar verdik! Çiğdem'de bir dernek, Çiğdemim Derneği, mahallede bir bostan kurmuş, bir şeyler yetiştiriyormuş. Geçen yıl başlamışlar buna, ama geçen yıl Mayıs ayında başladıkları için, "tohumdan fideye" kısmını kaçırıp, fidelerle başlamışlar ekip-biçmeye. Bu pazar, bu senenin tohumlarını ekmek için toplanışlardı, biz de dahil olduk. 

Küçük meyveli yoğurt kabı büyüklüğündeki plastik, altı delikli kaplara; önce torf, sonra da bir-iki tohum koyduk. (Torf, bataklık v.b. su altındaki arazilerde yetişen bitkilerin, su dibinde çökerek yıllarca bekleyerek kısmen çürümesi sonucu oluşuyormuş.) Bu ektiklerimiz, bir serada bekleyip fidelenecek, ve fidelendikten sonra toprağa aktarılacak. 

Bunun için, ayrıca bir sera yapıldı orada. Şeffaf plastikten yapılan seranın tabanında ot dürüyüp fideleri ele geçirmesin diye, seranın tabanı bellendi. 

Çiğdem'deki bahçenin planı hakkında konuştuk. Şunları öğrendik:
* Kimi bitkilerin yan yana yetişip büyümesi daha kolay oluyor. Birbirini destekliyorlar. Bu bitkilere "kardeş bitkiler" deniyor.
* Bazı tohumları (patlıcan, kabak, kavun, karpuz, biber, domates, v.b.) serada fidelemek daha iyi iken, bazı tohumları (mısır v.b.) doğrudan toprağa ekmek daha iyi oluyor. 

Orada, plandakinden çok daha fazla tohumu seraya koyduk, ve İnci Hoca da dedi ki, "Artanlarla ODTÜ'de gerilla bahçecilik yapalım." Yarın toplantıda konuşuruz :)